Türkiye’de balık tüketimi hala istenilen noktaya gelemedi. Çocuklar ortasında abur cubur olarak tabir edilen besinler çok sık tüketilirken, balık tüketimi ise son derece az.

Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye, balık üretiminde AB ülkeleri ortasında 1.sırada yer almaktadır. Üretimde görülen ilginin tüketimde görülmediği ve kişi başı balık tüketiminin 6-8 kiloyu geçmediğini belirten Balıkçılık ve Su Eserleri Genel Müdürü Dr. Altuğ Atalay, Covid-19 salgını süreci ile birlikte zayıflayan bağışıklık sistemini kuvvetlendirmede  etkili besin olan balığın; vitaminler, proteinler, yağ asitleri, mineraller bakımında epey güçlü olması sebebiyle uzmanlar tarafından haftada en az 2 kez tüketilmesinin gerektiğini söyledi.

Demircan’dan Banka Promosyonları ve Kontratlı Yönetimci Alımı Çıkışı !

Avrupa’da kişi başı 23-24 kilogram olan balık tüketiminin yıllardır Türkiye’de 6-8 kiloyu geçmediğinin altını çizen Dr. Altuğ Atalay, “İnsan sıhhati için sağlıklı ve muteber olan balığın ülkemizdeki tüketimi,  dünya ortalamasının neredeyse üçte biri oranındadır.  Ülkemizde su eserleri yetiştiriciliği son 10 yılda neredeyse 2 katına çıktı. Bilhassa çipura, levrek ve alabalıkta artış yaşandı. Avrupa Birliği ülkeleri ortasında 1.sıradayız. Bilhassa Türk somonu yurt dışında ağır ilgi görüyor. Dünyanın her ülkesine balık pazarlıyoruz fakat ancak kendi vatandaşımız yeteri kadar balık tüketmiyor dedi.

Balık Tüketimi, Üretim Kadar Sevindirmiyor.

Uzmanların haftada en ez iki kez balık tüketilmesini önerdiğini söz eden Dr. ATALAY, Ülkemizin artan nüfusunu da dikkate aldığımızda, vatandaşlarımızın istikrarlı beslenmesi için kesinlikle balık tüketiminin artırılması gerektiğini tabir ederek, salgın sürecinde su eserleri yetiştiricilerimiz ile birlikte bir çok kampanya düzenlediklerini, ayrıyeten taşra teşkilatlarımız aracılığı ile bilhassa eğitim çağındaki çocuklarımıza yönelik olarak balığı sevdimek ve tüketimini özendirmek için bir çok faaliyette bulunduklarını belirtti.

Sağlıklı Bir Kuşağın Sürmesi İçin Balık Tüketimi Önemli

Sağlıklı bir jenerasyonun devamı için balık tüketiminin kıymetine değinen Dr. Atalay, “Balıklar ve öbür su eserleri içerdikleri kıymetli besin unsurları hasebiyle beslenmede değerli bir yere sahip. Su eserleri başka besinlere oranla daha yüksek protein bedeline ve kolay sindirilebilirliğe sahip olmakla birlikte doymuş yağ oranı bakımından da hayli düşüktür. Yapılan çeşitli çalışmalarla su eserlerinde bulunan iki predominant omega-3 yağ asidinin sıhhat açısından olumlu tesirleri olduğu belirlenmiştir. Omega-3 yağ asitlerinin, kalp hastalığı, kanser, şeker hastalığı, yüksek tansiyon üzere hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde insan sıhhatine faydalı tesirleri nedeniyle su eserlerinin sıkça tüketilmesi uzmanlar tarafından önerilmektedir” dedi. Ülkemizde avlanan ve yetiştirilen balıklarınkalite ve sıhhat bakımından dünya standartlarının üzerinde olduğu araştırmalarda ortaya konulmaktadır dedi. (BSHA-Bilim Ve Sıhhat Haber Ajansı)